Her TC Vatandaşının yapması gerekeni yaparak meclise sunulan 21 maddelik anayasa değişiklik maddelerini ve onun tamamlayıcı (eskilerin tabiri ile Mütemmim cüzü) parçası olan GENEL GEREKÇE'yi okudum. Hukukçu olmadığım için referans verilen maddeleri ve değişiklik istenen maddelerin eski halini bularak karşılaştırmam oldukça zamanımı aldı. Ama olsun Bu bir vatandaşlık görevi idi ve zamanın kıymeti yoktu. İnsanların teröre kurban verildiği, memleketin gerek siyasi ve gerekse iktisadi anlamda tam bir kaos içinde olması gerçeği varken ben zaman hesabı yapamazdım. Konuya Genel Gerekçe ile başlayalım: Daha ilk paragrafta belirtilen vesayet konusu tek başına haklı olabilir ama bu gün OHAL durumunu ve sadece iki partinin bir araya gelmesi ve bir CB dayatması varken vesayetten nasıl bahsedilir anlamadım. Bir vesayeti gerekçe gösterip ikinci bir vesayete sığınmak nasıl bir duygudur? bu sorunun cevabı bende henüz yok.

gelelim diğer maddelere: Türkçe çok güzel kullanılarak öyle güzel kılıflar oluşturulmuş ki; CB önce direk kendi başına kararlar verecek CB kanunları çıkartacak sonra da Meclise onaya gönderecek. İlk bakışta güzel görünse de Meclisin teşekkülü ve CB nin çoğunluk partisinin Genel Başkanı olduğunu düşünürseniz ve tabi ayrıca son yaşadığımız örneğe bakarsanız (AKP milletvekilleri daha anayasa değişiklik metni hazırlanmamışken, içinde ne olduğunu bilmedikleri değişikliğe imza atmak için sıraya girdiler) bunun ne anlama geldiğini çok net görürsünüz. Ha bir de diyor ki Eğer Meclis CB'nin kanun çıkardığı bir konuda farklı bir Kanun çıkartırsa CB nin kanunu düşer( Bakınız yukardaki açıklama). Bu ve buna benzer tanımlar Türkçenin içine gömülerek yerleştirilmiş ve CB görev süresi dolduktan sonra dahi hakkında kanuni takibat yapılamaz noktaya getirilmiş. Fazla uzatmanın anlamı yok ama son olarak da Koalisyon palavrasına bakalım. Deniyor ki; artık koalisyon dönemleri kapanmış ve hep güçlü iktidar, güçlü hükümet dönemi başlamıştır. Bundan iki anlam çıkıyor; a-) Yürütmenin başı CB olacak ve yukarda kısaca değindiğim gibi kurduğu bakanlar kurulu ile her türlü kararı alabilecek, istediğini istediği yere atayacak (tüm erkler dâhil). Yarısı CB yarısını Meclis (bakınız üstteki açıklama) ve Yasamadaki 301 ve yukarısı MV olan iktidar partisi sadece Yürütmenin tasdik makamı olacak. Yani Abdullah Gül dönemindeki Noterlik makamı şimdi CB den alınıp Meclise(yasamaya) verilmiş olacak. b-) konuya Matematiksel bakınca yani milletvekili dağılımı hiçbir partiye 301 den fazla olmaz ise ne olacak bunun cevabı yok ya da CB anında Meclisi fes edip seçime gidecek yani kendi partisi 301'in üzerinde alana kadar seçim yoksa ciddi bir kaos var demektir. Bu durumda kim hangi demokrasiden bahsedebilir merak ediyorum. Ha bu arada CB ancak iki defa seçiliyor deniyor ya, eğer böyle bir fes etme olur  ise yeniden seçime gittiği için bu defa bu iki seçimlik maddesi devre dışı kalıyor iyimi? Bu kadar okuduktan sonra bu değişime evet dersem kendimi bu memlekete ihanet etmiş sayarım. Çocuklarımızın geleceğinden çalmışım sayarım. Bunları yazmayı da vatandaşlık görevi bilirim.

Yorumlar