SARAYA MEKTUP ![]() Mustafa Fazıl Paşa ve Saraya Mektup Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın torunu olan Mustafa Fazıl Paşa’nın 1867 yılı başlarında Fransızca olarak kaleme aldığı, 18 sayfalık mektubu önce saraya gönderdi. Ancak o dönemde yaşanan siyasi gelişmelerden oldukça rahatsız olan paşa mektubun bir kopyasını da Genç Osmanlılar ’a yani Namık Kemal’e de gönderdi. Namık Kemal mektubu çok beğenir ve arkadaşları ile paylaşır. Mektup hemen tercüme edilir, kitapçık halinde basılarak yoğun bir dağıtım kampanyası ile halka dağıtılır. Bu mektubun kısa bir özeti ile Hıfzı Topuz’un kaleme aldığı “VATANI SATTIK BİR PULA- Namık Kemal’in Romanı” kitapta karşılaştım. Şimdi bu özeti dikkatle okuyalım: Padişahların sarayına en güç gelen şey doğruluktur. Onların çevresini sarmış kişiler doğruluktan hiç hoşlanmazlar. Şevketlu Efendim, Müslüman halkımızın artık fedakârlık edecek gücü kalmamıştır. Esir milletlerde olduğu gibi Osmanlılarda da ahlak düşkünlüğü baş göstermiştir. Halkımız iki bölümdür, birinci bölüm zalimlerden oluşur, ikinci bölüm de zulüm görenlerden. Zalimler sizin gücünüze dayanırlar, zulüm görenler onlarda korkar, şikayet haklarını kullanmazlar. Milletlerde, ülkelerde düzeni sağlayan şey, özgürlüktür. Onun yerini hiçbir şey alamaz. Cahilliği ve köleliği kabullenen milletler ise hem alçak, hem de hain olurlar. Öte yandan halk cahildir ve tembeldir. Böyle olduğu için de bir türlü yoksulluktan kurtulamaz. Padişahım, din ve mezhep insanların ancak manevi yapısına hükmeder. Onlara ahretin nimetlerini vaat eder. Milletlerin haklarını belirleyen güçler ise din ve mezhep değildir. Din, dünya işlerine müdahale ederse fayda yerine zarar verir. Biz eski yöntemleriniz yüzünden telef oluyoruz. Bunları artık bırakalım. Çağdaş devletlere yön veren yeni düzenlemelere başvuralım. Ben sizden görev istemiyorum. Maksadım halkın feryadını sarayınıza duyurmaktır. Ciddi bir yankı uyandıran bu mektup aynı zamanda da ciddi bir taraftar kitlesi bulmuştu. Bu mektubun kimler tarafından dağıtıldığı da bulunamayınca saray tedbir olarak 28 Şubat 1867 de Àli Kararname adı ile bir belge yayınladı. Bu kararname ile yaşama bir dizi yasaklar geldi tabi. Ancak mektup 7 Mart 1867 yılında “La Liberte” gazetesinde yayınlandı. Son on yıldır böyle bir mektubun yeniden yaşam bulacağı bir ortama doğru giden süreç yaşadığımızı görenler maalesef seslerini duyuramadılar. Bu gün sesleri ne kadar çıkıyor o da meçhul. Henüz resmi olarak “Àli Kararname” yayınlanmadı ama medya yayınladığı Penguen serileri ile zaten bu tür bir genelgeye fırsat vermiyor. Bu günlerde en çok konuşulan konu başlıkları Saray, Özgürlük, Osmanlıca, din değerleri eğitimi olunca bu mektubu paylaşmak istedim. |
2015 kez okundu
YorumlarSaraya Mektup 17/12/2014 14:06 Demeki tarihler değişse de yaşanılanlar az çok benzer, Sonumuzu çok merak ediyorum. Misafir - |